Ana içeriğe atla

Machu Pichu' da Kahve

Dünyanın en önemli kahve üreticisi ülkelerinden birisi  Peru.
Ülkemizin yarısından daha az bir nüfusa sahip olan bu Amerika Kıtası ülkesi kahve üretimin de dünyada sekizinci sırada yer alıyor.18. yüz yılda kahve üretimiyle tanışan Peru’da bugün onbeşin üzerinde farklı aromada kahve yetiştirmek mümkün.Haziran ayından Ekim ayına değil Machu Picchu’nun yüksek rakımlı bölgelerinden kahve taneleri toplamak mümkün.Taneler toplandığı gün işlenmeye başlıyor. Kabukları ayrılıyor ve tanenin 20 saat kadar fermantasyonu bekleniyor. Son olarak da yıkanıp kurutuluyor.
Dünya’da kahve dendiğin de aklımıza Brezilya ve Kolomiya gelse de Peru Amerika Kıtası’nın üçüncü büyük kahve üreticisi konumunda.
Bir çok aile kahve üreticisi konumunda. Kurulan çok sayıda kooperatifle de kendilerine daha kaliteli ve daha az maaliyetli ürün üretimi,yaşlı bitkilerin ayıklanması, sürdürülebilir tarıma yatırım yapılması ve daha iyi pazar koşulları sağlıyorlar.Peru kahvelerinin %75 inden fazlası Avrupa ülkelerine satılıyor.
Ülkede kahve çeşitleri standartizasyona oturtulmuş durumda. Çeşitli kalite aşamalarına göre hangi kahvenin yüksek değerli , hangi kahvenin düşük değerli satışa uygun olduğu belirleniyor.
Eğer kahveye ilginiz varsa Peru’ daki kahve üretimiyle ilgili güzel bir belgeseli de euronews.com adresine giderek izleyebilirsiniz.

Etiketler:

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amerika'da Beslenme Alışkanlığı

Yıllarca ülkemizde, amerikalı insanların ciddi bir obezite problemi olduğunu, iyi beslenmediklerini konuştuk durduk, hatta bizim için pahalı olan şeylerle amerikadaki beslenmeyi kıyasladık  ‘’  teknoloji çok ucuz da sebze meyve dünya para abi amerikada  ‘’  lafını herhangi bir sokaktan geçerken duymak mümkün memleketimde. Gerçeklik payı da yok değildi hani bu lafların, amerikadaki insanların ciddi bir obezite problemi olduğunu ve hazır gıda  tüketiminin inanılmaz rakamlara ulaştığını biliyorduk, tüm bunları söylerken. Bundan bir kaç yıl evvel amerikan hükümetinin obeziteye savaş açtığını ve bununla ilgili politikalar yürüttüğünü okumuştum, gelgelelim bizim ülkemizi de tehdit etmeye başlayan bu sağlıksız beslenme alışkanlığına karşı sağlık bakanlığının yürüttüğü çok güzel çalışmalarda var. Peki şimdiye gelecek olursak amerikada durumlar ne insanlar nasıl besleniyor ?   Burada yaklaşık iki aydır yaşıyorum ve gözlemlediğim iki çeşit beslenme tipi var. İ...
Yorum Gönder
Devamı

a social life

   This is a great short movie. '' A social life ''. Director is Kerith Lemon.    I belive, you are going to find yourself in this short movie.  It's a interesting time for me to meet with this short film. Just when I encountered a few articles on this.The f ilm's main theme may be talking about living a life that is not yours . I was not interested in this , would it make everything normal if the life you shared was yours? You will find yourself in this movie, If you are not like my dad. Maybe little bit behind or away or in the middle. But you has to find yourself. Do we really do it for what we want, or are system imposing on us? Do we have to make social media detox?     You can find to the movie link a t the bottom of the page      ***    '' a social life '' 8.27 dakikalık bir kısa film. Yönetmen Kerith Lemon    Benim için oldukça ilginç bir zamana denk geldi bu kısa film ile karışıl...
Yorum Gönder
Devamı

Amerika'nın Dondurma Alışkanlığı

A merika'nın Dondurma Alışkanlığı Küçüklüğümde yazın geldiğini ve gittiğini anlamamda bakkalların önlerinde duran dondurma dolaplarını görmem çok etkiliydi. Adana gibi çok sıcak bir memlekette büyümenin de etkisiyle daha Mayıs ayında Algida dolapları bakkalların önlerinde ki yerlerini alırdı. Malum benim çocukluğumda süpermarket sayısı bir elin parmağını geçmez her köşe başını dondurma dolaplarını mutlaka dışarıya koyan ve üzerine ıslak havlu örten bakkallar alırdı. Neden bilmezdim ama dondurma sadece yaz yiyeceğiydi, havalar soğumaya başladımı dondurma dolapları bir bir kaybolurdu bakkalların önünden. Değişen dünyaya maalesef alış veriş alışkanlıklarımızın da teslim olmasıyla bakkallar yerlerini süpermarketlere bıraktı ve dondurma dolapları kışın sayı olarak azalsa da marketin bir köşesinde kendine yer bulmaya devam etti.     Amerika’ya geldiğim Ağustos ayında her köşede bir dondurma kamyonu ve bu kamyonun önünde sıraya girmiş insanları görmek sıradandı. Zaman ilerl...
Yorum Gönder
Devamı