Ana içeriğe atla

Dduk- Bok ki Deneyimi

Yurtdışına çıkıp Amerika’ya gelmemle birlikte çeşitli kültürlerin mutfaklarının lezzetlerini tatma şansım oldu. Amerika’da olmamın ve özellikle de onlarca üniversiteye ev sahipliği yapan Boston’ da olmamın bir artısı da bu şehrin çok sayıda dünya mutfağına ev sahipliği yapıyor olması. Boston o denli uluslararası bir şehir ki sokakta yürürken her milletten insan görmek mümkün. Bu durumda dünya mutfaklarının iyi örneklerinin bu şehre taşınmasına olanak sağlıyor.

Bugün Kore mutfağına ait bir yemekten bahsetmek istiyorum. Asya mutfağı genellikle ağız tadıma uygun olmasa da kendime uygun yemekler bulmakta mümkün. Kore mutfağında da diğer Asya ülkelerinde olduğu gibi bir çok seçeneği elerken kendim uygun birşeyler buldum. Acıya olan düşkünlüğüm Adana’ lı olmaktan geliyor olabilir ama Kore mutfağı da acının sınırlarını zorlayan bir mutfak. Ayrıca acının tadı diğer Asya mutfaklarına nazaran daha güzel hatta güzel.

Koreli arkadaşlarımla gittiğim, aslında tam olarak Kore restoranı olmayan daha ziyade Kore-Amerikan restoranı diyebileceğim bir mekanda benim damak tadımı az çok bilen arkadaşlarımdan benim için bir yemek seçmelerini rica ettim.

Dduk- Bok ki ‘ yi seçtiklerinde kabul etmem lazım biraz gerildim. Ama yemek geldiğinde ilk önce görüntüsüyle bütün gerginliğimi aldı diyebilirim. Siparişler gelene kadar yemeler hakkında arkadaşlarımdan bilgi  alırken bana sipariş edilen yemeğin pirinç olduğunu öğrendim. Asya mutfağında pirincin önemini bilen birisi olarak bu duruma şaşırmadım. Üniversite yıllarında çeltik üzerine aldığım derslerde ve araştırmalarda kalabalık asya ülkelerinde yoğun kullanımda olduğunu öğrenmiştim. 


Dduk- Bok ki ‘ yi türkçeye çevirmek gerekirse Acılı Pirinç Çubukları en yakın çevirim olur. Gelgelim tabağa baktığımızda bizim anladığımız türde pirinç görmek mümkün değil. Karbonhidrat oranıyla öne çıkan pirinç çubukları sebzeler ve yumurtayla protein ve lif açığını da kapatmış ve çok lezzetli bir hal almış. Ayrıca acı bu kadar yakışabilir. Garsonların masaya sürekli soğuk su servisi yapması acı gerçeği ortaya koyuyordu. Orta sınıf bir restoranda 9 dolarlık bir fiyatı var Amerika şartlarında gayet güzel bir fiyat. Fırsatını yakalayanlar Dduk- Bok ki denemeli.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amerika'da Beslenme Alışkanlığı

Yıllarca ülkemizde, amerikalı insanların ciddi bir obezite problemi olduğunu, iyi beslenmediklerini konuştuk durduk, hatta bizim için pahalı olan şeylerle amerikadaki beslenmeyi kıyasladık  ‘’  teknoloji çok ucuz da sebze meyve dünya para abi amerikada  ‘’  lafını herhangi bir sokaktan geçerken duymak mümkün memleketimde. Gerçeklik payı da yok değildi hani bu lafların, amerikadaki insanların ciddi bir obezite problemi olduğunu ve hazır gıda  tüketiminin inanılmaz rakamlara ulaştığını biliyorduk, tüm bunları söylerken. Bundan bir kaç yıl evvel amerikan hükümetinin obeziteye savaş açtığını ve bununla ilgili politikalar yürüttüğünü okumuştum, gelgelelim bizim ülkemizi de tehdit etmeye başlayan bu sağlıksız beslenme alışkanlığına karşı sağlık bakanlığının yürüttüğü çok güzel çalışmalarda var. Peki şimdiye gelecek olursak amerikada durumlar ne insanlar nasıl besleniyor ?   Burada yaklaşık iki aydır yaşıyorum ve gözlemlediğim iki çeşit beslenme tipi var. İ...

a social life

   This is a great short movie. '' A social life ''. Director is Kerith Lemon.    I belive, you are going to find yourself in this short movie.  It's a interesting time for me to meet with this short film. Just when I encountered a few articles on this.The f ilm's main theme may be talking about living a life that is not yours . I was not interested in this , would it make everything normal if the life you shared was yours? You will find yourself in this movie, If you are not like my dad. Maybe little bit behind or away or in the middle. But you has to find yourself. Do we really do it for what we want, or are system imposing on us? Do we have to make social media detox?     You can find to the movie link a t the bottom of the page      ***    '' a social life '' 8.27 dakikalık bir kısa film. Yönetmen Kerith Lemon    Benim için oldukça ilginç bir zamana denk geldi bu kısa film ile karışıl...

Amerika'nın Dondurma Alışkanlığı

A merika'nın Dondurma Alışkanlığı Küçüklüğümde yazın geldiğini ve gittiğini anlamamda bakkalların önlerinde duran dondurma dolaplarını görmem çok etkiliydi. Adana gibi çok sıcak bir memlekette büyümenin de etkisiyle daha Mayıs ayında Algida dolapları bakkalların önlerinde ki yerlerini alırdı. Malum benim çocukluğumda süpermarket sayısı bir elin parmağını geçmez her köşe başını dondurma dolaplarını mutlaka dışarıya koyan ve üzerine ıslak havlu örten bakkallar alırdı. Neden bilmezdim ama dondurma sadece yaz yiyeceğiydi, havalar soğumaya başladımı dondurma dolapları bir bir kaybolurdu bakkalların önünden. Değişen dünyaya maalesef alış veriş alışkanlıklarımızın da teslim olmasıyla bakkallar yerlerini süpermarketlere bıraktı ve dondurma dolapları kışın sayı olarak azalsa da marketin bir köşesinde kendine yer bulmaya devam etti.     Amerika’ya geldiğim Ağustos ayında her köşede bir dondurma kamyonu ve bu kamyonun önünde sıraya girmiş insanları görmek sıradandı. Zaman ilerl...